CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in çağrısıyla Ankara’da toplanan emekliler, bu pazara hiç tartışmasız damga vurdu.

10 bin TL emekli maaşı ile geçinmek zorunda olmaları bir yana ‘ücretsiz’ diye sunulan sağlık hizmetlerinden kesinti ile yararlanan, aldıkları 10 bin TL’nin bir kısmını da devlete sağlık payı olarak geri ödeyen emeklinin derdi, bugünün en gerçek dertlerinden biri. Oldukça kalabalık olan emekli mitingini yakından izledim, Tandoğan’dan…

Buyuk Emekli Mitingi (1) 1024X768

***

Ürettiği politikalar ile emeklinin almış olduğu ikramiyeden ikramiyenin tutarına kadar birçok kısımda belirleyici olan ana muhalefet partisi Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) emeklinin yanındaki duruşunu bugüne dek korudu. Ancak geçtiğimiz yerel seçimden birinci parti olarak çıkan CHP, şimdilerde vites arttırdı. Türkiye’nin temel sorunu olan ‘geçim’ derdini sahipleniş biçimini Sayın Özgür Özel ile birlikte değiştirdiği görülen CHP, seneler sonra birinci parti çıkmanın vermiş olduğu özgüvenle de olsa gerek, sesi daha gür çıkan, olaya doğrudan somut bir adımla yaklaşan kitlesel bir hareketi benimsemeye başladı.

Peki bu dönüşüm nasıl gerçekleşti?

***

Hiç kuşkusuz ‘adalet’ arayışı ile 15 Haziran 2017 tarihinde Güvenpark'tan elinde "adalet" yazılı bir dövizle yürüyüşe geçen Kemal Kılıçdaroğlu, bu dönüşümün öncülerinden biri oldu. Adalet yürüyüşünde Kılıçdaroğlu ile birlikte kilometrelerce yol yürüyen Özgür Özel, delegenin oyuyla seçildikten hemen sonra o günleri hatırlatmış ve ‘CHP’yi daha çok meydanlarda göreceksiniz’ demişti. Bu sözünü tutan Özel, yerel seçimin hemen ardından ilk mitingini ‘atanamayan öğretmenler’ için Saraçhane’de gerçekleştirdi. Saraçhane’deki mitingin rakamsal olarak biraz zayıf olması bekleniyordu, sonuçta atanamayan öğretmen sorunu, doğrudan ‘mülakatın kayırma getirdiğini düşünen’ ve ‘okumasına rağmen liyakate göre atanamayan’ öğretmenler ile ailelerinin, başka bir deyişle belli bir grubun derdiydi. Ancak emekli mitingiyle birlikte görüldü ki, dert büyüdükçe, kalabalık da büyüyor!

***

Hemen derdin nasıl büyüdüğünü anlatayım size…

SGK verilerine dayanan son rapora göre; 12,8 milyon emekli Türkiye’de yaşıyor. Üstelik bu rakam 2021 yılına ait, yani ‘Emeklilikte Yaşa Takılanlar’ olarak bilinen son sosyal güvenlik yasası çıkmadan önceye… EYT’liler ve olağan akışta emekli olanlar da 12,8 milyon rakamının üzerine eklendiğinde Türkiye’deki her 4 ila 6 kişiden birinin emekli olduğunu söylemek tahminen mümkün. Üstelik emeklinin geçim derdine sahip çıkmak için emekli olmaya da gerek yok, çünkü herkes biliyor ki, çalışan ya da primini isteğe bağlı olarak yatıran herkes bir gün emekli olacak!

Tandoğan’da da gördüğüm buydu!

Basın mensuplarının bile ilerlemekte zorlandığı miting alanında oldukça kalabalık bir kitle vardı. Şimdiye dek alışıldığı gibi CHP mitingini domine eden gençler bu alanda yok denilecek kadar azdı. Başka bir deyişle, Özgür Özel’in çağrısı ulaşmış ve alanı gerçekten ‘emekli’ olan kişiler doldurmuş görünüyordu. Şimdiye dek kendilerine verilen zammı kabullenen ve derdini tasasını kendi kendine çözmeye çalışan emekli, bulmuş olduğu miting ortamında gördüğü her kameraya konuştu. Bu da benim aklıma Özel’in amacına ulaşarak, emeklilere liderlik ettiği izlenimini getirdi. Artık sesi daha gür çıkan emekli, geçim derdinin yana sıra, hakkını alamamış olmaktan da sık sık yakındığı röportajlar vererek, meydandan kelimenin tam anlamıyla haykırdı.

***

Mitinge güçlü bir katılım gösteren CHP İzmir İl Başkanlığı’nın araçları da emekliler ile doluydu. Yaklaşık 200 otobüslük bir katılımla İzmirli emekliyi Ankara’ya kadar götürmeyi başaran CHP İzmir, her zaman olduğu gibi İzmir’in politik duruşuna sahip çıkarak, alandaydı.

***

Gelelim Özgür Özel’in konuşmasına…

Buyuk Emekli Mitingi (2)

Üslubu oldukça sert olan Özel, mitingde bir ‘gulyabani’ hikayesi anlattı. Herkesçe tanıdık gelen bu hikaye, emeklinin dakikalarca alkışladığı anlarla sık sık kesildi. Özgür Özel’in mesajları özellikle saraya olsa da aynı zamanda seçmeneydi. Zira Özel, miting alanından ilk vaadini açıkladı: “İlk 100 günde en düşük emekli maaşı asgari ücret düzeyine çıkarılacak, iki yıl içinde 1,5 asgari ücret olacak. Emeklilerimiz, Avrupa’daki emekliler gibi rahat ve huzurlu yaşayacak. Söz veriyoruz!”

***

Özgür Özel’in ilk vaadinin alandaki yankıları da CHP açısından son derece tatmin ediciydi. Vaadi inandırıcı bulan emekliler, yerel seçimde sosyal yardım projelerinin uygulanabilirliği ve yaygınlığı nedeniyle CHP’ye oy verdiğini, genel seçimde de yine ‘ekonomi’ temelli bir karar alacaklarını gördükleri her kameraya anlattı.

Peki Özgür Özel başarabilecek mi?

Buyuk Emekli Mitingi (3)

CHP’nin cam tavanını kırmayı başaran Özgür Özel, her somut adımın ardından genel başkanlık koltuğuna daha güçlü oturuyor hiç şüphesiz. Ancak ‘tek başına iktidar’ konusunda gerçek bir ‘travmaya’ sahip olan CHP’nin iktidar olma yolundaki en büyük engellerden biri de ‘yenilgiyi’ kabullenmiş ve içselleştirmiş örgütü. Elbette yerel seçim bu yenilgi algısını kıran ilk dalga olmuştur. Ama bu dalga tek başına yeterli olacak mı ya da yenilgi kabullenişi tersine çevirebilecek mi, bunu hep birlikte zamanla göreceğiz!

***

Benim gördüğüme gelince…

‘Ben iktidara yürüyen bir CHP görüyorum’ dememek, benim açımdan şu an için mümkün değil gibi. İstanbul, Ankara ve İzmir’de çoğunlukla doğru kararlarla yönettiği kentler ile değişimin yaratmış olduğu heyecanın birleşimi, CHP’ye yerel seçim zaferini getirdi. Konu genel seçim olunca bu yeterli olur mu derseniz; kesinlikle yeterli olabileceğini söyleyebilirim. Bugün bir yurttaş ne ister? Her derdi tasasında yanında duran bir yönetimi, hele ki, bu kadar derdi tasası varken... Yerel seçimde kararını bu doğrultuda veren ve iktidara ‘sarı kart’ gösteren yurttaş, genel seçimde de benzer bir eğilimde oy vererek, ‘olmaz’ denileni ‘oldurabilir’. Bir de CHP’nin yerel seçim zaferinin ‘emekli oyuna’ bağlı olup olmadığını konuşmak gerekir ki, bir sonraki seçime kadar yapılacak olan birçok sosyolojik araştırma bu zaferin nedenlerini ortaya koyacaktır elbette. Ancak bugünden, özellikle de emekli mitinginden hemen sonra, söylemek mümkün ki, tek etken olmasa da ‘emekli oyu’ CHP zaferinde önemli etkenlerden biri gibi görünüyor.

***

Son olarak, CHP’nin politik duruşunu daha sık alanlarda göreceğimizi öğrendim. Önümüzdeki günlerde yeni bir mitinge hazırlanmaya başlayacak olan CHP’nin bundan sonra sık sık yurttaşın derdini benimseyen kitlesel hareketleri olacak. Her mitingden sonra kitlesini genişletmeyi başarırsa, CHP zaten kırmış olduğu cam tavanına bir daha takılıp kalmayacaktır: iktidar olsun ya da olmasın!