Istakoz fotoğrafı paylaşan Bursalı, İmamoğlu'nun ilk meclisi ve CHP Bornova'nın acı kaybı... Bugün haftanın siyasi olaylarına birlikte bakıyoruz.
Ye ıstakozu, dile özrü
İzmir'in Ak Parti Milletvekili Şebnem Bursalı'nın ıstakoz paylaşımı, İran'ın İsrail'e vermiş olduğu gözdağından çok konuşuldu. Elbette bu kadar çok konuşulmasının ve gündeme oturmasının pek çok sebebi var. Ama önce ıstakoz paylaşımını bir hatırlayın isterim:
Bayram tatili için ailesiyle gittiğini söylediği Monaco'da bir paylaşım yapan Bursalı, ıstakozun fotoğrafını çekerek, takipçilerinin beğenisine sundu. Şimdi birçok kişi 'Ne var bunda?' diyebilir. Açıkçası ben de 'Ne var bunda?' diye düşünebilirdim ki; Ak Parti'nin yarattığı yoksulluk, bu yoksulluğu yöneterek oy devşirme çabası ve insanların yaşam tarzına doğrudan müdahale eden (Bkz: 22.00 sonrası alkol satışı yasağı, 00.00 sonrası müzik yasağı gibi) yasalara imza attıklarını biliyor olmasam!
***
Mesele Bursalı'nın ıstakoz yemesi ya da ıstakoza tonla para ödemesi veya ıstakozun fotoğrafını paylaşması değil. Mesele çok daha derin...
Mesele tam olarak Ak Parti'nin derinleştirdiği yoksulluk ve bunu bir iktidar aracı olarak kullanması.
Mesele günü aç geçiren öğrencinin, evine yetemediği için intihar eden babanın, atanamadığı için gelecek göremeyen üniversite mezununun, meslektaşlarından kat ve kat düşük ücret alan ücretli öğretmenin, ekonomik şiddete hala maruz kalan kadınların, yeterli beslenemeyen çocukların ve 5 dakikaya bir hasta baksa da Sağlık Bakanlığı'na yaranamadığı için Avrupa'daki meslektaşlarından çok daha düşük ücrete çalışan doktorların Ak Parti iktidarında ortaya çıkması!
***
Peki Bursalı neden özür diledi?
Açık konuşmak gerekirse, herkesin geliri doğrultusunda yaşadığı hayatın ya da yediği ıstakozun peşinde değilim. Peşinde olduğum bir milletvekili ve gazeteci olan Bursalı ile aynı tatili yapamayan birçok gazeteci veya milletvekili olması. Zaten Bursalı'nın yediği linçin temel sebebi de bu değil mi? Ak Parti döneminde arşa çıkan: Gelirde adaletsizlik, çifte standart, sipariş ihalelerden kazanılan zenginlik ve yoksulluğun giderek derinleşmesi...
Bir fotoğrafla kendi partililerin bile tepki gösterdiği bir isim haline gelmesi sayın vekilin özür dilemesinde elbette etkili olmuş olabilir. Ancak biz yine de takdir edelim: Özür erdemdir, hatanın kabulüdür. Şebnem Bursalı ıstakozu yese de özrü dilemeyi bilmiştir. Tebrikler!
***
Kurt kışı geçirir ama yediği ayazı unutmaz
Bu haftanın en çok konuşulan bir başka olayı da İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun ilk meclis toplantısı oldu. Geçen döneminde iktidarın meclis çoğunluğunu alamadığı için 'topal ördek' benzetmesi yaptığı İmamoğlu, bu seçim 1 milyon oy fark atarak hem başkanlığı hem de meclisi aldı. İlk meclis toplantısını geçtiğimiz gün yapan İmamoğlu'nun meclisteki gülüşü ve Ak Parti grubunun önerisini oylaması, ardından da önerinin reddini açıklaması sosyal medyada birçok muhalif tarafından paylaşıldı. Eee ne demişler; kurt kışı geçirir ama yediği ayazı unutmaz!
***
Işıklar içinde uyu Nevzat abi...
Siyasetin kıyasıya rekabeti bir yana herkesi birleştiren bir tarafı da muhakkak var. İnsan yaşamının bir parçası olan doğum, düğün ve ölüm hiç kuşkusuz bu parçalardan. Bornova'nın siyasi duayenlerinden olan Nevzat Kavalar'ın cenazesindeki kalabalık da bunun bir göstergesi. Bornova'da kimisi için abi, kimisi için baba, kimisi için yol arkadaşı, kimisi için ise bir başkan olan Nevzat Kavalar, herkesin zor gününde vermiş olduğu destekle Bornovalılarda hatırı olan büyük bir isimdi.
Kansere karşı vermiş olduğu zorlu mücadele Nevzat Kavalar'ı yaşamdan kopardı. CHP Bornova'nın önemli isimlerinden biri olan Kavalar, 5 dönem ilçe başkanlığı yaptı. Ama Kavalar'ı bu denli değerli kılan yıllarca ilçe başkanlığı yapmış olması değil, parti baraj altındayken bile CHP'ye sırtını dönmemesi oldu.
***
Bornova siyasetindeki birçok kişide emeği olan Nevzat Kavalar, geçtiğimiz günlerde son yolculuğuna uğurlandı. Nevzat Kavalar'ı tanıyan herkes biliyor ki; emeği de abiliği de yoldaşlığı da sonsuza dek yaşayacak.
Işıklar içinde uyu Nevzat abi...